Ünlü oyuncunun büyük acısı: Babamla bir fotoğrafım bile yok! Birkaç puslu hatıra… Hepsi o kadar

Elbette babanızı kaybettikten sonra onunla geçirdiğiniz zaman ne kadar uzun olursa olsun yine de kocaman bir boşluk hissedersiniz. Yaşadığınız sürece de değişmez bu durum.

Ama en azından bakınca size onu anımsatan bir dolu fotoğraf, kalbinizi ısıtan nice hatıranız vardır. Belki babanızdan kalan bazı eşyaları saklıyorsunuzdur. Onlara her baktığınızda, dokunduğunuzda babanızı yanınızda hissediyorsunuzdur.

Oysa bu hayatta sahip olabileceği her türlü şeye çoktan ulaşan ünlü oyuncunun dışarıdan bakıldığında kusursuz gibi görünen hayatında en büyük eksik işte o baba figürü.

HAYATINDAKİ EN BÜYÜK EKSİK
Çok küçük bir çocukken babasını yitiren oyuncunun onunla doğru dürüst bir fotoğrafı bile yok söylediğine göre. Bu da onun için şu an sahip olduğu hiçbir şeyin dolduramayacağı büyük bir boşluk anlamına geliyor.

Özel hayatının belki de en trajik yanını açık yüreklilikte anlatan bu oyuncu Naomi Watts. Gencecik bir kızken sinemada şöhreti bulan 54 yaşındaki Watts, şu ana kadar uzun bir ilişki yaşadı. İki erkek çocuk sahibi oldu. Kısa süre önce de sevgilisiyle evlendi.

Güzelliği, çocukları, şöhreti, serveti, gösterişli evleri var… Ama bir babası yok, hem de çok uzun zamandan beri. Açık yüreklilikle söylediğine göre de bu onun hayatının en büyük eksikliği.

Naomi Watts, Tatler dergisinin kasım ayı sayısına konuk oldu. Hem birbirinden çarpıcı pozlar verdi hem de samimi açıklamalar yaptı.

Bunlar arasında en çarpıcılarından biri de henüz yedi yaşında bir çocukken kaybettiği babasıyla ilgili olandı.

Watts, dergiye verdiği röportajda “Daha da acı olan babamla gerçek bir fotoğrafımın olmaması. Babasıyla birlikte anıları da çok sınırlı söylediğine göre. Watts bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü “Ara sıra yeni bir fotoğrafla karşılaşıyorum. Sanki o günü ve nerede olduğumuzu hatırlıyormuşum gibi hissediyorum.”

Naomi Watts’ın babası Peter (ortada) Pink Floyd grubunun ses mühendisi olarak çalışıyordu. Aşırı dozda uyuşturucudan öldüğünde henüz 31 yaşındaydı.

O YEDİ YAŞINDAYKEN BABASI ÖLDÜ
Naomi Watts’ın babası Peter Watts, müzik dünyasının efsane gruplarından Pink Floyd’un ses mühendisiydi. Hayata veda ettiğinde ise 31 yaşındaydı Peter Watts.

Geride bıraktığı kızı Naomi ise o sırada henüz 7 yaşındaydı. Bu yüzden de hayatında hep babasının eksikliğini hissetti.

Naomi Watts, daha önce verdiği röportajlarda da babasını küçücük bir çocukken ona en çok ihtiyaç duyduğu anlarda kaybetmenin etkilerini yetişkin olduğunda bile hissettiğini söylemişti.

Ünlü oyuncu The Guardian gazetesine verdiği bir röportajda “Babamın bende belki üç fotoğrafı, belki de iki anısı var. Elimizde kalan fotoğraflarında da hep arka planda küçük bir nokta olarak görünüyor” demişti.

YÜZÜNÜ NET OLARAK BİR FOTOĞRAF KARESİNDE GÖRDÜB: Watts, yıllar önce bir hayranı tarafından kendisine Pink Floyd’un bir fotoğrafının verildiğini anlatmıştı. İşte o fotoğrafta Watts için büyük bir sürpriz vardı. Babasının gülümseyen yüzünü net bir şekilde ilk kez o fotoğraf karesinde gördü.

BABAYA HASRET BÜYÜDÜ
Naomi Watts’ın babası Peter ile kostüm tasarımcısı olan annesi Myfanwy ünlü yıldız henüz 4 yaşındayken boşanmıştı

Zaten bu yüzden babasını her gün göremeyen Naomi Watts, Peter’ın erken ölümü nedeniyle de kelimenin tam anlamıyla babaya hasret kaldı.

Watts. babasını erken yaşta kaybetmesiyle ilgili olarak bir başka röportajda da bu durumu “İnsanın kendinden bir parçayı kaybetmesine” benzetti. Böyle bir insanın da hiçbir zaman kendini tam olarak “olgunlaşmış” hissedemediğini sözlerine ekledi.

Naomi Watts’ın annesi de yıllar sonra yaptığı bir açıklamada “Peter’ın ölümü kızımda derin yara izleri bıraktı. Bu bir şoktu” dedi.

Ünlü yıldızın annesi Myfanwy Edwards Roberts, bir kostüm tasarımcısı ve modeldi.

MADDİ ZORLUK YAŞADILAR
Bu arada Watts, babasının ölümünden sonra onun maddi desteğinden yoksunkaldıkları için zorluk yaşadıklarını da anlattı “O öldüğünde babam para biriktirmemişti. Sanırım annemin de hiç parası yoktu” diye anlattı o dönemi.

O dönemde babasının ses mühendisi olarak çalıştığı Pink Floyd grubunun yardım elini uzattığını sözlerine ekledi. “İşleri yoluna koyması için anneme birkaç bir dolar verdiler. Bu nazik bir davranıştı. Ama yine de hayatımızı düzene oturtmak için annemin daha fazla çabalaması gerekti.”