DOSYA HABER/AVRUPA’DA SAHİPSİZ HAYVANLAR – Almanya, sahipsiz köpekleri mutlaka barınaklarda topluyor
8 mins read

DOSYA HABER/AVRUPA’DA SAHİPSİZ HAYVANLAR – Almanya, sahipsiz köpekleri mutlaka barınaklarda topluyor

Almanya’da 10,6 milyon evcil köpek bulunuyor, sokaktan toplanan başıboş hayvanlar sahipleri 6 ay içinde barınağa gelmezse sahiplendiriliyor, sahiplendirilemeyenler ise sürekli barınakta tutuluyor.

“Avrupa’da sahipsiz hayvanlar” başlıklı dosya haberin dördüncü bölümünde AA muhabirleri, Türkiye’de gündemden düşmeyen sahipsiz hayvanlarla ilgili Almanya’daki uygulamaları ve yasal düzenlemeyi derledi.

Almanya’da köpek sahibi olmak vergiye tabi ve devlet, köpek sahiplerinden yılda yaklaşık 400 milyon avro vergi topluyor.

Saldırgan cinsleri beslemek isteyenlerin, eğitimden geçerek ehliyet sahibi olması gerekiyor.

Alman Hayvanları Koruma Derneği yetkilisi Lea Schmitz, Almanya genelinde kendilerine bağlı 550 barınağın bulunduğunu ve kendileri gibi başka çatı kuruluşların da olduğunu söyledi.

“Sokaklarda sahipsiz hayvan yok”

Almanya’da sahipsiz hayvan olmadığını belirten Schmitz, “Bir hayvan dışarıda tek başına bulunduğu zaman hayvan barınağına getirilir, sahibi gelene kadar tutulur, sahibi bulunmadığı takdirde yeniden sahiplendirilir ama Almanya’da sokakta sahipsiz yaşayan hayvan yok.” dedi.

Schmitz, ülkedeki evcil köpek sayısının yaklaşık 10,6 milyon, kedi sayısının ise bundan çok daha fazla olduğunu dile getirerek, “Almanya’da çok sayıda hayvan barınağı ve hayvan koruma derneği var. Sokakta bulunan ya da sahibinin bakamadığı hayvanlar, bu barınaklara getiriliyor. Hayvanlara barınaklarda bakılıyor. Bazen sahipleri almaya gelmiyor, hayvanlar da veterinerler tarafından kontrol ediliyor, gerekirse bakımları yapılıyor ve yeniden sahiplendirilmeye çalışılıyor.” ifadelerini kullandı.

Köpek sahipleri, yıllık 400 milyon avro vergi ödüyor

Schmitz, Almanya’da köpek sahibi olabilmek amacıyla kayıt yaptırılması gerektiğini ve her köpek için ödenmesi gereken yıllık vergi bulunduğunu söyledi.

Vergi miktarının köpeğin cinsine göre değiştiğini belirten Schmitz, “Her eyalette vergi miktarları da değişiklik gösteriyor. Tüm Almanya’daki toplam köpek vergisi, yılda yaklaşık 400 milyon avro gibi yüksek bir rakam. Biz hayvan koruma dernekleri için bu, çok iyi bir rakam ancak bu para tamamen bize ödenmiyor, genel vergi olarak hazineye aktarılıyor.” diye konuştu.

Özellikle saldırgan köpek cinsleriyle ilgili kuralların olduğunu ancak bunların daha da genişletilmesi gerektiğini savunan Schmitz, şunları kaydetti:

“Almanya’da hayvan haklarını korumak için bir kanun var, burada köpekler için de özel bir yönetmelik mevcut. Hayvanları yetiştirmek için bulunan kurallar, hayvanın cinsine göre değişiklik gösteriyor ancak fikrimce bu kanun maddelerinin kapsamı daha da genişletilmeli. Saldırgan köpek cinsleriyle ilgili geçmişte sorunlar yaşandı. O yüzden bu kanunlar yetersiz kalıyor. Saldırgan köpek cinslerine bakanların eğitim görüp ehliyet alma zorunluluğu var. Bu ehliyetin kapsamının da genişletilmesi gerekiyor. Bu ehliyetin saldırgan köpek sahiplenilmeden önce verilmesi gerekiyor. O zaman bu tür köpeklerin insanlara saldırması engellenebilir. Köpek ehliyeti almak için veteriner ya da belediyeler yönlendiriyor. Orada köpek sahibi teorik eğitim alıyor.”

“Sahipsiz köpek görüldüğü zaman polise ya da hayvan barınağına haber veriliyor”

Schmitz, dışarıda sahipsiz köpek görenlerin hemen polise ya da hayvan barınağına haber verdiklerini söyledi.

Yetkililerin sahipsiz köpekleri yakalayarak barınağa götürdüklerini belirten Schmitz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yakalanması konusunda bazen itfaiye de yardımcı olabiliyor. İlk olarak köpekteki çipe bakılıyor kayıtlı mı diye, varsa sahibi tespit ediliyor. Sahibi bulunmazsa ya da sahipsizse köpeği 6 ay barınakta tutma zorunluluğu var. Alman kanunlarına göre, köpek bir eşya gibi kabul ediliyor, 6 ay içinde sahibi çıkarsa köpeği alabiliyor. 6 ay içinde alan olmazsa köpek sahiplendirilmeye çalışılıyor.”

Ülkedeki en büyük çatı derneği olduklarını ve kuruluşlarına ülke genelinde 550 barınağın bağlı olduğunu anlatan Schmitz, kendileri gibi başka derneklerin de bulunduğunu, ülke genelinde kayıt altındaki barınakların sayısının net şekilde bilinmediğini söyledi.

Schmitz, “Hayvan koruma barınakları bağışlarla ayakta duruyor. Bağışların yanı sıra eyaletler, köpek vergilerinin bir kısmıyla barınakları finanse etmek zorunda.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’deki sokak hayvanlarının kısırlaştırılmasını tavsiye ederim”

Türkiye’deki başıboş sokak hayvanlarına ilişkin düşünceleri sorulan Schmitz, şu değerlendirmede bulundu:

“Kısırlaştırma yapılmasını tavsiye ederim. Bu yapılmazsa köpeklerin sayısının artması kaçınılmaz oluyor. Köpekler, sokakta yakalanıp kısırlaştırılmalı ve tekrar kendi yaşam alanına bırakılmalı. Böylece uzun vadede köpeklerin sayısının düştüğünü görüyoruz. Biz Ukrayna Odessa’da bir proje gerçekleştirdik. Orada yakalanan sokak köpekleri kısırlaştırılarak yaşam alanlarına geri bırakıldı ve bu köpeklerin sayısının birkaç yıl içinde azaldığını gözlemledik.”

Hayvanlar uyutulmuyor

Alman Hayvan Refahı Yasası gereğince hiçbir hayvan, makul sebep olmadan uyutulmuyor.

Hayvanlar ancak ağır hastalık gibi çok istisnai durumlarda veteriner onayıyla uyutulabiliyor.

Ömür boyu sahiplendirilemezseler bile hayvanlar uyutulmuyor.

Berlin’deki barınakta yılda 12 bin hayvan besleniyor

Almanya’da 16 hektarlık alanda kurulu, 22 futbol sahası büyüklüğündeki Tierheim Berlin barınağında günde 1300 hayvana bakılıyor, yılda da 12 bin hayvan besleniyor.

Yetkililerden alınan bilgiye göre, yıllık 115 milyon avro masrafı bulunan barınağın giderleri yaklaşık 15 bin üye, bağışlar ve gönüllü sponsorlar tarafından karşılanıyor. Bazıları da hayvanların bakımı için mirasını barınağa bağışlıyor.

Barınakta kedi ve köpeklerin dışında kaplumbağa, kuş, maymun ve sürüngenler de bulunuyor. 4 kedi ve 6 köpek evi olan barınakta 9 veteriner ve 15 veteriner yardımcısıyla toplam 150 kişi çalışıyor.

Kaybolan hayvanların vatandaşlar tarafından yetkililere bildirilmesi zorunluluğu var. Bir hayvanın bulunması durumunda ilçe belediyesi, 5 gün resmi olarak bakımını yapıp barındırıyor. 5 gün içinde sahibi gelmeyen hayvanlar barınağa teslim ediliyor.

Barınağa günde 10 ila 20 hayvan teslim ediliyor. Bunlar, genelde evcil hayvan bakmaktan vazgeçen kişilerin terk ettiği, kaybolan, insanlara zarar verdiği için zorla alıkonan ruhsatlı ve illegal şekilde ülkeye sokulmaya çalışılırken gümrüklerde yakalanan hayvanlardan oluşuyor.

Almanya’da ağır hastalığı bulunanların dışında uyutulmaları yasak olduğundan bir hayvan barınakta yıllarca kalabiliyor ancak barınaklar, öncelikle hayvanların tümünü sahiplendirmek için çaba sarf ediyor.

Barınakta sorunlu hayvanlar için de büyük bir terapi merkezi bulunuyor. Örneğin insanları ısıran bir köpek burada rehabilitasyona alınıyor. Bu hayvanlar, 450 günlük terapiden sonra sahiplendiriliyor. Diğer köpeklerin barınakta kalma süreleri ise ortalama 145 gün.

Almanya’da saldırgan türler olarak bilinen pitbull, Staffordshire bull terrier ve bull terrier cinslerini sahiplenmek için özel izinler gerekiyor.

Bu cins köpeklerin evde bakımı için polisten de özel izin alınmalı. Bir insanı ısırması durumunda köpek barınağa teslim ediliyor, sahibinin ruhsatı iptal ediliyor ve hayvanı yeniden sahiplenmesine izin verilmiyor.

Barınağın yanında ayrıca 4 bin 500 metrekarelik bir de hayvan mezarlığı bulunuyor. Sahipleri, ölen hayvanlarını ücret karşılığı buraya defnedebiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir